19 Nisan 2012 Perşembe

Tesettürün kadına kazandırdığı kıymet


Adına “yüksek sosyete” dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor
-Bütün sır örtüde… Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor),
böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor,
yavanlaşıyor, çirkinleşiyor…


Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu.
Mini etekli bir kız haykırdı:
-Paradoks! Buna paradoks derler!
Genç şair acı acı güldü:
-Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre
fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler
belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını
çıkarıyorsunuz, o kadar… Sonra da “saçma” yerine (paradoks) demekle,
hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz!
Bu defa kahkahalar daha sert patladı.
Genç şair devam etti:
-Bütün sır örtüde… Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması,
erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor,
giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdeal… İdeal işte budur. Aranması,
bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir
çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır
uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.
Bir ses yükseldi:
-Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin!
-Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte
olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin
kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum.
Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı:
-Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?
-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı
yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin
hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette
çekicidir.
Genç şair sesini yükseltti:
-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi
ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz!
Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden
kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset
haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!
Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:
-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem
nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait
bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve
kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun
neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

Necip Fazil Kisakürek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder