Görmezden gelmedim, uygun zamanda doğru şeyler yazmak için vakit kolladım. Gün bugün olmalı ki oturdum bilgisayar başına döktürdüm içimden geçenleri… zihnime takılanları…
60 ayını tamamlayan minik yavruyu alıp annesinden, başka bir kuruma göndereceğiz ya hani eğitim alsın diye… gerçekten eğitebilecek miyiz, yoksa eskilerden kalma öğretim yanlışlarımızı beynine kazımaya devam mı edeceğiz muamma.
Okul hayatı bittiğinde “insan” olabilecek mi mesela?
Tarla/arsa/ev bölüşme sevdasına öp öz kardeşini öldürüp hapse girdiği zihniyetinden uzaklaşabilecek mi?
Sokakları güvenli hale getirecek mi yeni eğitim sistemi?
Sokak çocukları azalacak mı?
Hayatın içindeki gülmeyen mutsuz/umutsuz insanların sayısını azaltabilecek mi?
Ufacık nedenlerle burnundan soluyan, üniversite bitirdiği halde ilk fırsatta hakaret edip küfürler yağdıran insanların davranış biçimlerini, nezakete/zarafete taşıyabilecek mi?
Parası olmayan kişilerin, tüm sorunlarını parasızlığa yorduğu yanlış anlamayı düzeltebilecek mi?
Servetini artırırsa, her türlü sorunu bitecek zannederek, para için insan harcayan zihniyetleri değiştirebilecek mi?
Namus cinayetlerini bitirecek, mahkeme koridorlarındaki arbedeleri önleyebilecek mi?
… ve uzamasın diye benim yazamadığım, sizin aklınıza gelecek daha bir sürü şey!
…
Ana okuluyla normal okul karışımı başlayacakmış eğitimler. Çocuklar annelerinden alınacak, kurumlarda eğitimden geçecek. Kurumlar iyi organize olmuşsa, alt yapı doğru belirlenmişse, annesinin öğretebileceklerinden fazlası için kuzucuklar annelerinden ayrılıyorlarsa ne ala? Peki ya öyle değilse?
…
Teklifim şu; var mısınız “anne”leri “okul”a dönüştürelim!
İşin merkezinde anne var. Anne nerede bulunur? Ailede!
Peki anne ne işe yarar? Doyurur, besler, tüm ihtiyaçlarını karşılar...
Aslına bakarsanız ailenin en büyük öğretmenidir anne. Toplumsal yaşamın ilk öğretmeni.
Biz bu anneleri yeterince yetiştiremedik maalesef! Dolayısıyla aileyi, böyle yüce bir oluşumu yerle bir ettik. Ve baktık anneler doğru düzgün “insan” yetiştiremiyor, şimdi onun bıraktığı korkunç boşluğu, onun yerine kurulmuş sahte müesseselerle doldurmaya çalışıyoruz.
Annelerin kaliteli olması çok önemli. Annenin “anne” gibi kadın olması çok önemli.
Kendi bebeğini sevmesi, öpmesi, koklaması, dokunması…
Sağlıklı bir kadın olarak bebeğine doğru bilgiler aktarması,
Depresif olmaması, hayatı doğru okuması,
Ufkunun geniş olması, Allah’ın kendisine verdiği akıl nimetini doğru olarak kullanması,
Temiz fıtratlı olması, art niyetli olmaması, ilkeli olması,
Vakarlı/onurlu olması… onurlu olmakla kompleksli/inatçı olmayı birbirine karıştırmaması…
Öyle donanımlı, öyle akıllı, öyle kaliteli olmalıdır ki anneler… çünkü bebekler dünyayı annelerinin gözleriyle görürler. Anneleri gibi hayata bakarlar…
Anneleri cahil bırakıp, onların eksikliğini kurumlaştırıp, anaokulu oluşturacağınıza, “okul gibi anneler” yetiştirin! Anne kavramını, içeriğine uygun hale getirin!
İçinde annenin olmadığı, yıktığımız aile kurumlarının bıraktığı eksikliği, başka kurumlarla tamamlamaya çalışıyoruz… ve buna “anne okulu” diyoruz.
Gelin… Anneleri okula dönüştürelim… Bütün anneleri okula, evleri ilk eğitimin alındığı kaliteli kurumlara dönüştürelim… Var mısınız?
Gerçek “ana okulu” annenin kaliteli hale getirilmesidir. Destek anne okulu oluşturup, evlatları annelerinden uzaklaştırmak değildir. Annenin veremediklerini, çocuğa vermeye çalışmak değildir.
Yine göndeririz çocuklarımızı buralara sorun değil! Ama annenin eksikliğini tamamlamak içi değil, annenin ektiklerine ilaveler yapmak için.
Eleştirel bakmayı öğrensinler diye… farklı fikri yapılarını, karşılaştırmalı düşünce sistemini öğrensinler, fikir jimnastiği yapsınlar, daha donanımlı nesiller olsunlar diye.
Annelerinin onlarda oluşturduğu kaliteli alt yapı, yaşam kalitesi yüksek bilinçli bir hayat tarzına dönüşebilsin diye...
Sevgiler....
Mehtap Kayaoğlu (Psikolojik Danışman &Psikoterapist) - Haber 7
www.yuzlesme.tv
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu
htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder