Bir Adem Diyor ki…
“Erkekler ağlamaz” cümlesi dünyanın en büyük yalanı ve bu sözü kullanan her kim ise dünya da görebileceğiniz en büyük yalancıdır. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki inanın buna erkekler de ağlar, hele ki evladı için… ve gerçekten ağlamıyor ise efendimiz (s.a.v.) buyurduğu üzere “Allah sizin kalbinizden merhameti almış ise ben ne yapabilirim ki” hadisi düsturunca merhametsizin tekidir. Allah cümlemizi merhametten yoksun bırakmasın. (amin)
Muhterem kardeşlerim unutulmamalıdır ki bir erkek, evlendiği an itibari ile kendini evine, eşine, ailesine bağlamış, mutluluk umudu ile yanıp tutuşuyordur. Bu mutluluğun doruk noktası; anne rahmine düştüğünü öğrendiği an çocuğudur ve bu haber ile tüm dünyası değişir. Tüm zamanı ve çabası bu çocuk ve onun geleceği olur. Onun için daha çok çalışır, onun için daha az yer, onun için tüm zorluklara göğüs gerer, onun için hangi ismin güzel olacağını düşünür vs. vs. kısacası her ne yaparsa dünya ya gelecek o mutluluk umudunun geleceği için her şeyini seferber eder.
Örneğin;
Anne rahmine düştüğünü öğrendikten sonra onunla konuşmaya çalışır, çünkü dünyaya bırakabileceği en büyük mirastır. Bu sebepten dolayı olsa gerek eserinin en güzel bir biçimde oluşabilmesi için annesini ve bebeğini kontrol ettirir her 2 haftada bir özel hastanelerde. Dünyaya erken geleceğini haber alır ve tüm dünyası yıkılır. Beraberinde de tüm hayalleri… koyacağı isimden tutunda hayal ettiği tüm her şey, kağıttan yapılmış bir kule gibi… ama buna rağmen vazgeçmez. Doktorların yaşaması çok düşük bir ihtimal demesini göz ardı ederek. Doktorların biri gider biri gelir, bir kısmı yaşamaz ilaçla ölü doğum yaptıralım derken bir kısmı yaşam ihtimali verir. Ne hazindir ki yine de imzalar küçük kızının ölüm fermanını, eşinin ailesi ve doktor baskısı ile. Ama o sabiye ömür biçen yüce Mevla verilen 3 doz ilaca rağmen 28 saat yaşamasına ve hayata tutunmasına fırsat verir ve o dünyalar güzeli sabi gelir dünyaya sezeryan ile… baba için imtihan daha yeni başlamıştır.
Ve aylarca hastane kapılarında yatıp kalkar baba. Mübarek ramazan günü istenilen acil kan için, ciğeri beş para etmez insanlara diz çöküp yalvararak, reddedilir dindar görünümlü DİN(i)DAR lar tarafından, orucum bozulur gerekçesi ile. Minik kızının kan tahlilini özel hastanede yaptırmak için giderken kaza yapar, devlet hastanesinin labaratuvarı hafta sonu çalışmıyor olmasından ötürü. Uzun süre küvezde kalması nedeniyle gözlerinde retina ölümü başlar dünyalar güzeli kızının ve kazalı hali ile bulunduğu şehirden Ankara ya götürür ROB ameliyatı yaptırıp minicik gözlerini kurtarabilmek için.
Bu yaşananlar acılı baba ile ciğerparesi kızının yaşamından sadece 1 yıl bile değildir. Şimdi bu minik yavrusu 5 yaşındadır. Ve daha neler neler yaşar ve yaşamaya devam eder.
Ve ne hazindir ki kaybettiği serveti, işyerleri vs. den dolayı eşi de isyankarlık eder ve aşağılayıcı, kırıcı sözler ile bu babayı bezdirir yaşamından. Bu minik yavrucuğa gereği gibi bakmaz. Tüm bu yaşananlar doğrultusunda olan olur ve baba ayrılık kararı alır ve davasını açar. Sorumsuz annenin ihmalkar davranışları sebebi ile dünyalar güzeli kızının yaralanması vb olaylar nedeniyle… defalarca suç duyuruları yapar vs. vs. vs.
Sonuçta;
Ebediyen varolası devleti; evladı için meczup olmuş bu babayı saf dışı bırakır “yaşı küçük ve anne bakım şefkatine muhtaç” gerekçesi ile. Ayrıca kanun diye adını koyduğu yaptırım ve zorbalıklarla, bu babanın canparesini görmesini engeller. Bu fırsatı değerlendiren tamahkar annesi de müsaade etmez. En nihayetinde dünya ya gelmesinden tutun da hayata ve yaşama bağlanmasına kadar emeği ve çabası olan, servetini uğruna heba eden bu baba çocuğunu görebilmek için her görüş için, icra dairesi masrafı ve taksi ücretleri bedeli olan 200 lirayı bulamadığı için canparesini görememekte.
Ve bu fakir kardeşiniz aşağıda linkini verdiği videoyu sabaha kadar izler, evladını görmesine engel olan; kanun, kanun koyucu, kolluk kuvveti, adalet ve aile bakanlığı, ayrıca engel teşkil eden her şey ve herkese ıslah olmaları, Allah’ ın merhametinden bir katre bile olsa nasiplenmeleri için dua eder ve evladı için gözyaşı dökerek bu yazıyı kaleme alır.
SONSÖZ: ERKEKLER DE AĞLAR. Ağlamak, gözyaşı dökmek merhametin vücuda gelişidir. Unutulmamalıdır ki YÜCE YARADANIN MERHAMETİ KADAR, GAZABI DA VARDIR. Mevla bizleri gazabı ile muhatap olmaktan müstesna kılsın.
NOT: Allah rızası için izleyin ve yüreğinizdeki evlat sevgisini biçimlendirmeye çalışın, bakalım sadece annelerde veya kadınlarda mı evlat sevgisi var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder